Ozan GÜNDOĞDU
CovId-19 salgınının özellikle ulaştırma sektörüne vurduğu darbe biliniyor. Ancak Türkiye’de havalimanı müteahhitlerinin hükümetle kurduğu izaha muhtaç ilişki yüzünden havalimanlarının durumu tartışılmıyor. Konu iç siyasete alet edildiği için iktidar medyası karamsar tabloyu mümkün olduğunca saklamaya çalışıyor. Başta İstanbul Havalimanı olmak üzere havalimanı işletmecisi özel şirketler borsaya kote olmadığı için mali tablolar da şeffaf değil.
Buna karşılık Avrupa’da temel gündemlerden biri havalimanları. Uluslararası Havaalanları Konseyi (ACI) Avrupa şubesi, yolcu trafiği yıl sonuna kadar toparlanmaya başlamazsa, kıtadaki 193 havaalanı işletmesinin iflas edebileceği uyarısında bulundu. Kuruluşa göre bu havaalanları 277 bin kişiye istihdam sağlıyor ve Avrupa ekonomisine 12,4 milyar dolarlık katkıda bulunuyor.
ACI Avrupa, havaalanlarının kapanması tehdidinin, hükümetlerin gerekli desteği vermemesi halinde, hava ulaşımı sisteminin önemli bir parçasının çökmesi anlamına geldiğini vurguladı.
Bu haliyle Avrupa’daki havalimanlarının devletleştirilmesi gündemde. Ancak Türkiye’de kamu-özel işbirliği ile yapılan havalimanları devlete 30 yıla varan yükümlülükler getirdiği için zarar eden havalimanlarının devletleştirilmesi o kadar kolay değil…
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) verilerine göre salgın kısıtlamalarının neredeyse olmadığı eylül ayı rakamları dahi vahim tabloyu gözler önüne seriyor. Geçen yıl 6 milyon 182 bin yolcunun kullandığı İstanbul Havalimanı’nı bu yılın eylül ayında 1 milyon 821 bin yolcu kullandı. Azalma yüzde 70,5. Üstelik İstanbul Havalimanı’nın döviz kredisiyle finanse edildiği ve henüz borçlarını ödemeye dahi başlamadığı düşünülürse finansal riskin ne denli büyük olduğu daha iyi anlaşılıyor. İstanbul Havalimanı’nın zarar ettiği açık. Ancak İstanbul Havalimanı’nı işleten İGA’nın ortağı olan 4 şirketin (yüzde 40’ı Kalyon, diğer hisseler yüzde 20’şerden Limak, Cengiz, Mapa) hükümetle kurduğu ilişki sorunu daha karmaşık hale getiriyor.
Borcun kefaleti DHMİ’den
İGA’nın yatırımı finanse etmek için bankalardan toplam 4 milyar 480 milyon avroluk kredi sağlandı. Ancak finansman sadece kamu bankaları değil, Garanti, Finansbank, Denizbank gibi özel bankalar da kredi havuzuna destek verdi. Fakat bu büyüklükte bir yatırım için gereken krediye özel bankalar kefalet isteyince araya DHMİ girdi. CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na sorduğu “Finansman garantisi şartları ihaleden sonra değiştirilmiş midir ve kredi borcu ödenmez ise kamuya mı aktarılacaktır?” sorusu Bakanlık tarafından 26 Eylül 2018’de yanıtlandı. Buna göre 4 milyar 480 milyon avroluk krediye DHMİ’nin kefil olduğu itiraf edildi. İstanbul Havalimanı ihalesinin gerçekleştirildiği 3 Mayıs 2013’te avro kuru 2,36 TL’ydi. O günden bugüne borcun TL karşılığı yüzde 211 oranında artmış durumda. Borç ödenemezse kefili devlete ait olan DHMİ. Dolayısıyla İstanbul Havalimanı istese de iflas etmiyor, zararı devletin sırtına biniyor. Ancak iflas olmasa da havalimanının devletleştirilmesi olasılıklar dahilinde.
DHMİ’den rekor zarar
Peki DHMİ’nin mali durumu ne? Kurumun verilerine göre geçen yılın ilk 8 ayında 2 milyar 179 milyon TL kâr eden kurum, bu yılın ilk 8 ayında 1 milyar 205 milyon TL zarar etti. Döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketten kaynaklı kambiyo zararı 711 milyon 524 bin lirayı bulmuş durumda. Bu haliyle İstanbul Havalimanı’nı ne işletmeci İGA, ne de DHMİ para kazanabiliyor. Havalimanı’nın ilerleyen vadede THY üzerinden devletleştirilmesi olasılığı ise -şimdilik spekülasyon olsa da- giderek artıyor.
***
Garantili diğer iki havalimanı: ORDU-Giresun ve Zafer
DHMİ’nin işlettiklerinin yanı sıra özel şirketlerin işlettiği havalimanları da mevcut. Örneğin havalimanı işletmecisi olan TAV, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Alanya Gazipaşa, Bodrum Milas ve Antalya Havalimanı’nı işletiyor. Buna karşılık kamu özel işbirliği ile finanse edilen 3 havalimanı bulunuyor. Bunlar Kütahya Zafer, Ordu-Giresun ve İstanbul Havalimanı. Zafer’i de Ordu-Giresun’u da, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü de işleten IC İçtaş tarafından işletiliyor. Zafer havalimanı için yıllık 1 milyon 279 bin yolcu garantisi var ancak bu yılın ilk 8 ayında bu havalimanını kullanan yolcu sayısı sadece 16 bin 450…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.