Fed, Politika Faizini Sabit Tutarak Yüksek Seviyede Devam Etti Dünya genelinde enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımların ardından Fed, politika faizini beklentiler doğrultusunda değiştirmeyerek yüzde 5,25-5,50 aralığında tutma kararı aldı. Banka, federal fon oranı tahminlerini yüzde 4,6’da sabit bırakırken, bu yıl içinde 3 faiz indirimi yapılacağının sinyalini verdi. Powell: Ekonominin Genel Gidişi Doğru Yolda Fed Başkanı…
Dünya genelinde enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımların ardından Fed, politika faizini beklentiler doğrultusunda değiştirmeyerek yüzde 5,25-5,50 aralığında tutma kararı aldı. Banka, federal fon oranı tahminlerini yüzde 4,6’da sabit bırakırken, bu yıl içinde 3 faiz indirimi yapılacağının sinyalini verdi.
Fed Başkanı Jerome Powell, basın toplantısında mevcut sıkılaştırma döngüsünde politika faizinin zirvede olduğuna dikkat çekerek, ekonominin beklendiği gibi seyretmesi durumunda bu yıl faiz indirimine başlanabileceğini belirtti. Powell, enflasyon risklerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı ve politika faizinin düşürülmesi için henüz uygun olmadığını ifade etti.
Fed’in kararları, tahvil piyasalarındaki satış baskısını azaltırken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi gerileyerek 4,27 seviyesine indi. Altının ons fiyatı rekor kırarak 2.222 dolara yükseldi. Dolar endeksi ise Fed’in kararlarının ardından yaklaşık yüzde 0,7 düşüşle 103,2’ye geriledi. Brent petrolün varil fiyatı ise artışla 86 dolardan alıcı buldu.
Avrupa ve Asya borsalarında da olumlu bir seyir izlenirken, Japonya’da pay piyasası endeksleri rekor tazeledi. Doların diğer para birimleri karşısındaki duruşunun yumuşayacağı beklentisiyle dolar/yen paritesi düşüş yaşadı. Yurt içinde Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yükselirken, TCMB’nin para politikası kararları yakından takip ediliyor.
Bu gelişmelerin yanı sıra, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimi beklentisi, Çin’de ve Güney Kore’de endekslerdeki yükseliş, ve TCMB ile BoE’nin politika kararları ekonomi gündeminde önemli yer tutuyor. Fed’in sıkı duruşu ve geleceğe dair beklentiler, küresel ekonomi ve finansal piyasalarda belirleyici olmaya devam ediyor.
