Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut’u makamında kabul etti. Bu gayretlerin sonucunda, altyapıdan ulaşım faaliyetlerinin düzenlenmesine kadar emniyet, güvenlik, çevre ve sosyal konularda çağın gerektirdiği bir düzeyi yakaladıklarını dile getiren Bakan Karaismailoğlu, “Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade doğrultusunda AB ile eskisinden daha hızlı, verimli ve yapıcı bir işbirliğini hayata geçirmek için ulaştırma ve haberleşme sektörlerinde gerekli her türlü adımı atmaya hazır ve kararlıyız” dedi.
Demiryollarına, kombine taşımacılığa ve diğer alternatiflere yatırımlar devam ederken karayolu ile yük taşımacılığının önündeki engellerin de kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, “Bu noktada yıllardır ticaretimizi ciddi şekilde etkileyen karayolu kotaları sorunu çıkmaktadır. Sorunun kalıcı olarak çözülmesine katkı yapmanızı bekliyoruz. Gümrük Birliğinin güncellenmesi çözüm sağlayabilecektir. Karayolu taşımalarının serbestleştirilmesine yönelik bir anlaşmayı müzakere etmeye de hazırız” diye konuştu.
Avrupa Birliği ile ilişkilerde esas beklentilerinin, ulaştırma faslının en kısa sürede müzakereye açılması ve işbirliğini üyelik müzakereleri çerçevesinde yürütmek olduğunu anlatan Bakan Karaismailoğlu, “Faslın askıda olduğu bu süreçte, işbirliğimizi destekleyici bir mekanizma olarak oluşturduğumuz Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu’nun devamından yanayız” şeklinde konuştu.
Kapsamlı Havacılık Anlaşması Müzakerelerinin yaptırım kararlarından etkilenen önemli bir iş birliği alanı olduğunu söyleyen Bakan Karaismailoğlu, “Beklentimiz, komisyonun yeni bir yaklaşım ve anlayış geliştirmesi ve bu doğrultuda her iki tarafa da yarar sağlayan bir anlaşmanın başarıyla sonuçlanmasıdır” diye konuştu.
Havacılık alanında, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ile Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) arasındaki “İşbirliği Anlaşması”na da değinen Bakan Karaismailoğlu, “Her iki tarafın da yararına olan mevcut anlaşmanın yenilenmesi için müzakerelere yeniden başlamaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. EASA’nın önümüzdeki günlerde gerekli girişimlerde bulunmasını ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz ile temasa geçmesini bekliyoruz” ifadelerini aktardı.
Bakanlığın IPA-I dönemini 497,1 milyon Avro IPA fonunu ağırlıklı olarak üç büyük demiryolu altyapı projesinde kullanarak başarıyla tamamladığını anımsatan Bakan Karaismailoğlu, “IPA-II döneminde ise bugün itibariyle tahsisatın yüzde 87’si oranında proje onaylanmış, sözleşmeye bağlanma oranı yüzde 82’ye, fon harcama oranı ise yüzde 43’e ulaştı” dedi.
“‘Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlarının’ ilk etapta ele alınması konusunda mutabıkız”
2021 yılı hedeflerinin başta Çerkezköy Intermodal Terminal Projesi ve belediye projeleri olmak üzere IPA-II projelerinin tamamının onaylanması olduğunun altını çizen Bakan Karaismailoğlu, “Dolayısıyla, projelerin önceliklendirilmesi ve onayı konularında iş birliğimizi güçlendirmemiz hedefimize daha hızlı ulaşmamızı sağlayacaktır. Bakanlık olarak, ‘Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlarının’ ilk etapta ele alınması konusunda mutabıkız. Ancak, diğer erişilebilirlik ve bisiklet yolu projeleri de bizim için önemli ve öncelikli projelerdir” ifadelerini kullandı.
IPA III döneminin birçok belirsizliklerle başlarken, 2021-2022 yılları için kabul edilen üç proje teklifinin
Türkiye’nin kullanabileceği fonun yüzde 30’unu oluşturduğunu vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
“Bu da göstermektedir ki, ulaştırma sektörü IPA I ve IPA II de olduğu gibi IPA III döneminde de işbirliğimizin güçlenerek devam edeceği alan olacaktır. Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattının Yavuz Sultan Selim Köprüsü Bağlantısı Projesi ile işbirliğimizi taçlandırmak istiyoruz.“
“(Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı Çerkezköy-Kapıkule Kesimi İnşası Projesi) Projenin halihazırdaki fiziksel ilerleme oranı yüzde 27,3, mali ilerleme oranı ise yüzde 31,3’tür”
IPA-II döneminin en stratejik ve bütçe açısından en büyük projesi olan Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı Çerkezköy-Kapıkule Kesimi İnşası Projesi’ne 2019 yılı Haziran ayında başladıklarını anlatan Bakan Karaismailoğlu, “Covid-19 salgınının oluşturduğu tüm olumsuzluklara rağmen gerekli önlemleri alarak çalışmalara devam etmekteyiz. Projenin halihazırdaki fiziksel ilerleme oranı yüzde 27.3, mali ilerleme oranı ise yüzde 31,3’tür” dedi.
IPA II döneminde Operasyonel Programın tanıtım ve görünürlük faaliyetlerini güçlendirdiklerini bildiren Bakan Karaismailoğlu, “Böylece, Covid-19 kısıtlamalarından kaynaklanan olumsuzlukları da gidermeyi planlıyoruz. Avrupa Komisyonunun 2021 yılını Demiryolu yılı olarak ilan etmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu çerçevede, hem Samsun-Kalın Projesine yönelik olarak mektubunuzda da belirttiğiniz ortak tören etkinliğini hem de Halkalı-Kapıkule Projelerine yönelik ortak etkinlikler yapabileceğimizi düşünüyorum. Halkalı-Kapıkule Projesi kapsamında; teknik anlamda ‘İlk Ray Kaynağı’ törenini ve yine çevresel anlamda ‘Proje Hatıra Ormanı’ oluşturmak için ağaç dikme etkinliğini birlikte gerçekleştirmekten memnuniyet duyacağız. Tüm bu etkinliklerde yeni Ulaştırma ve Genişleme Komiserlerini aramızda görmeyi arzu ederiz” aktarımında bulundu.
“(Kanal İstanbul) En kısa zamanda işe başlamak için sabırsızlanıyoruz”
Kanal İstanbul projesine de değinen Bakan Karaismailoğlu, projeden geniş bir şekilde bahsederek, “İstanbul Boğazı dünyanın eşi benzeri olmayan tek boğazı, burada çok elim kazalar olmuştu zamanında ve de her an olabilecek şekilde bir tehlike bu suyolundan devam etmekte. Gemi geçiş sayıları 55 binlerden şu anda belki 43 binlere düştü ama bu seferde gemi boyutları çok büyüdü, tehlike daha da büyüdü. Dünya ticaret hacmi genişliyor, ihracat rakamları çok değişiyor. Önümüzdeki yıllarda belki korkunç bir şekilde bugünkü rakamlardan birkaç katına çıkacak.
Dünyadaki ticaretin yüzde 90’ı gemiler ve deniz üzerinden dönmekte, o yüzden Karadeniz’deki limanlara çok büyük yatırımlar yapılmakta, liman hacimleri genişlemekte. Şu anda Karadeniz’de ve Marmara’da günlerce süren gemi beklemeleri yaşanmakta. Kanal İstanbul sadece bu suyoluna alternatif bir proje değil, o alan ile birlikte hem teknolojinin hem bilimin hem sanatın hem turizmin gelişeceği bir bölge olarak planlanmakta. Oradaki alanların bir kısmında İstanbul’daki depreme yönelik konutların üretilmesi için de planlanmış bir proje. O yüzden Kanal İstanbul çok önemsediğimiz ve ülkeye çok katkısı bulunacak, dünya ölçeğinde çok büyük bir proje. Projeleri bir taraftan tamamlıyoruz, bir taraftan imar planlarına çalışıyoruz. En kısa zamanda işe başlamak için sabırsızlanıyoruz.”
Büyükelçi Landrut da, karayollarındakota konusuyla ilgili olarak, “Sizi temin ederim ben şahsen ve delegasyon olarak bu konuya ilgili üye devletlerin dikkatini çekmeye devam edeceğim. Bu meseleye kalıcı bir çözüm bulmanın ne kadar önemli olduğunun altını çizeceğim” ifadelerini kullandı.
Demiryollarının son derece önemli olduğunu aktaran Landrut, “Biz Türkiye’deen büyük desteği bu projelere veriyoruz. Demiryolunun öneminin farkındayız. Bu çerçevede sizinle birlikte kamuoyunun dikkatinibu alana çekecek bir takım etkinliklerde bulunabiliriz” diye konuştu.
Mevlüt Hasgül
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.